2. BAKARA / 125Sure Ayet Sayısı: 286 Kitap Sırası: 2 Nüzul Sırası: 87 Nüzul Yeri: MEDİNE | BİZ, beyti, nas için mesabe ve emin kıldığımızda... İbrahim'e ve İsmail'e,
✦ taifler için
✦ ve akifler için
✦ ve rüku eden sacidler için
beyti tahir etmelerini ahd etmiştik.
***Makam-ı İbrahim'den musalla ittihaz edin. | وَاِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَةً لِلنَّاسِ وَاَمْناًۜ وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ اِبْرٰه۪يمَ مُصَلًّىۜ وَعَهِدْنَٓا اِلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ اَنْ طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْعَاكِف۪ينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ | .125 | 125 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
iz Kök: harfKelime: izKelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa. Kelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
cealnâl Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
beyte Kök: BYTKelime: beytİsim, Eril Kelime Anlam:
mesâbeten Kök: S!VBKelime: mesubeİsim, Dişil Kök Anlam: Geri dönmek. Onarmak, İyileştirmek. Toplamak, doldurmak. Kelime Anlam: ✦ İyilik karşılğında elde edilen mükafat. Gönül ferahlığı.
✦ Hayrlı iş.
✦ Rücu' etmek.
✦ Elbise. Giyilecek eşya. Kaftan. Bez.
lin Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
nâsi Kök: NVSKelime: nasİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Topluluk. İnsan topluluğu, halk, grup.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
emnen Kök: eMNKelime: emnİsim, Eril Kelime Anlam: Kalbinde korku ve endişesi olmayıp rahatta olan. Korkusuz. Kendisinden korkulmayan. Kendine inanılan. İtimat edilen. İnanan, güvenen. Çok iyi bilen, şüphe etmeyen.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ttehizû Kök: eH:Z!Kelime: ittihazFiil, İFTİ'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir Kelime Anlam: Ahz edinmek. Kendi kendine ahz etmek. Kabullenmek. / "Öyle" diye bakmak.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
makâmı Kök: K:VMKelime: makamİsim, Eril Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: Durulacak yer. Rütbeli yer. Mesned. Mansab. Musikide usul. Tempo. kıyam yapılan yerin ismi, kıyam etmek ve kıyamın zamanı için kullanılır: Kıyam etmek/ ayağa kalkmak, ayakta durulan yer, ayakta durulan zaman. Oturulan yer, durulan yer.
ibrâhîme Kök: BRH!MKelime: ibrahimÖzel İsim
musallen Kök: S:LVKelime: musallaİsim Kelime Anlam: Salat ikame edilen yer. / Cami avlusunda cenaze namazı kılınan yer.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ahidnâ Kök: A:H!DKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ilâ Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
ibrâhîme Kök: BRH!MKelime: ibrahimÖzel İsim
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ismâîle Kök: SMA:Kelime: ismailÖzel İsim Kelime Anlam:
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
tahhirâ Kök: T:H!RKelime: tahirFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, Eril, İkil, Emir Kelime Anlam: Temiz. Pâk. Abdesti bozacak veya guslü icab ettirecek şeylerden birisiyle özürlü olmayan. Müzikte: Makam ismi.
beytiye Kök: BYTKelime: beytİsim, Eril Kelime Anlam:
lit Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
tâifîne Kök: T:VFKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
âkifîne Kök: A:KFKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ver Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
rukkais Kök: RKA:Kelime: rakiİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Rüku' eden. Huzur-u İlâhîde eğilen.
sucûdi. Kök: SCDKelime: sucudİsim, Eril, Çoğul, Sıfat Kelime Anlam: Kelime Anlam: Tasarrufuna ve kontrolü altına girmek. Gücü ve kudreti yeter duruma gelmek. / Namazın rükunlarından, kainatın cemadatının ve sular aleminin vahid İnsan tarafından düzene konulduğu kısmı. / Allah'ın ulviyetinin sübhan olduğunun beyan ve ikrarı. | | | | |
Diğer Meal: Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.”
|